EĞİTİM HER DERDE ÇARE

Project is completed

Buldan Vakfı, kadınların toplumsal yaşamın her alanında eşit katılımları ve yaşadıkları temel sorunların Çözümü için eğitimin önemine inanmaktadır. Bu nedenle 27-28 Mart’ta düzenlenecek N Kolay İstanbul Sanal Yarı Maratonu’nda, üniversite eğitimi alan genç kızları desteklemek için oluşturulan fonu desteklemek için gönüllü koşucularını arıyor.

#eğitim #her #derde #çare #kampanyası

Project is completed

Thanks for your contributions.

Duration

1 hr 0 min

Document Requirement

No

Beneficiary Groups

Themes

Campaign/Donation, Sport

Pre Education Requirement

No

EĞİTİM HER DERDE ÇARE


https://ipk.adimadim.org/nonprofit/view?id=27339

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen 'Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması'nın 2019 sonuçlarına göre, 2019 yılında kadının en büyük sorunu, 'Şiddet'. İkinci sırada ‘işsizlik', üçüncü sırada ise ‘eğitimsizlik’ geliyor. Ancak Kadınların sorunları bunlarla bitmiyor.

ŞİDDET

Eşi ya da birlikte olduğu kişi(lerden) fiziksel ya da cinsel şiddet yaşayan kadınların çoğunluğunun eğitim almamış/ilköğretimi bitirmemiş olduğu görülmektedir. Ancak kadınların eğitim düzeyi arttıkça şiddete karşı çözüme yönelik tepkilerinin de çeşitlendiği görülmektedir. İstatistiklere göre, kadınların eş ya da birlikte olduğu kişilerden şiddet görmesi halinde ilgili kurum ve kuruluşlara başvurma, çevresiyle paylaşma, evi terk etme gibi davranışları eğitim düzeyi yükseldikçe artmaktadır. Bu durum, eğitim düzeyinin artması ile kadınların bu ve buna benzer sorunlarıyla baş etme konusundaki çabalarını da arttırdığı söylenebilir.

İŞSİZLİK

Eğitim düzeyi kadınların iş bulmalarını da etkiliyor. İlköğretim mezunu kadınların istihdama katılım oranları %26.5 iken yükseköğretim mezunu kadınların istihdama katılım oranı %57.7. Çünkü, Eğitim kadınların ekonomik kalkınmadaki rolünü belirleyen ve onların istihdama tam katılımına yardımcı olan en önemli faktördür. 2008yılında yapılan bir çalışma, eğitim durumu ve yoksulluk arasında ters orantı olduğunu göstermektedir. Eğitim durumu yükseldikçe yoksulluk oranları önemli ölçüde azalmaktadır. Eğitim; iş gücünün verimliliğini arttırmakta, aile gelirini yükselterek yoksulluğun azaltılmasını sağlamakta, sağlık ve beslenmeyi geliştirmekte, doğurganlığı azaltmakta ve dolayısıyla bir ülkenin toplumsal ve siyasal gelişimine katkıda bulunmaktadır.

EĞİTİMSİZLİK

Nüfusun yarısını oluşturan ve gelecek kuşakların yetişmesinde temel roller üstlenen kadın ve genç kızların eğitimi; bir taraftan onların statülerinin yükseltilmesini, üretime, dolayısıyla kalkınmaya daha fazla katılımlarını sağlarken, diğer taraftan da bu hızlı değişikliklere uyum sağlanmasında önemli bir ön koşuldur.

Eğitim; üreten, toplumun gelişmesine katkıda bulunan nesiller yetiştirmek durumundadır. Eğitim bu görevini yerine getirirken cinsiyet ayrımına gitmemeli, kızları eğitim hakkından yoksun bırakmamalıdır. Gelecek nesillerin yetişmesinde kadınların rolü ortada iken uygarlık yolunda bu durum göz ardı edilemez. Atatürk, kadınların, ana olarak eğitici olmalarından dolayı toplumdaki yerinin önemi üzerinde durmaktadır. Çocuklarının ilk eğiticisi olacak olan kızların eğitimleri ve öğretim görmeleri önemlidir. 

ERKEN EVLİLİK

Dünya genelinde 15 milyon kız çocuğu erken yaşta gelin oluyor. Erken yaşta ilk evliliklerini yapan kadınların herhangi bir okul bitirmeyen ya da ilköğretim mezunu olanlar arasında yüksek olduğu, bu oranların öğrenim düzeyi yükseldikçe düştüğü görülmektedir. Kısaca, ebeveynlerin ve çocukların eğitim düzeyi düştükçe erken evliliklerin oranı artmaktadır

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK

Kadınların kendi geleceklerinde söz hakkı olmalı. Gelenek ve görenekler, kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesinde büyük kısıtlamalar oluşturmaktadır ve yalnızca yüksek düzeyde eğitim almayı başaran kadınların bu kısıtlamaların üstesinden geldiği görülmektedir. Üniversite eğitimi kadınların yaklaşık iki kat daha fazla kazanmalarını sağlıyor. Lise mezunu kadınların yıllık ortalama brüt kazancı 33.717 TL iken, yükseköğretim ve üzeri mezun kadınların yıllık ortalama kazancı 62.051 TL dir. 

EŞİTLİK

2020 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu 99,5 yıl boyunca cinsiyet eşitliğine ulaşılmayacağını ortaya koymaktadır.  Buna göre hiçbirimiz yaşamlarımızda cinsiyet eşitliği görmeyeceğiz ve muhtemelen pek çok çocuğumuz da göremeyecek. İşte eğitim yüzyıllar süreceği söylenen kadın – erkek eşitliğini sağlamakta etkin bir araçtır. Kısacası, eğitim kadınların güçlendirilmesi gelişimi ve refahı için kilit faktördür. Toplumsal cinsiyet eşitliği talebi, kadınların erkeklerle aynı olma değil, aynı gibi değerlendirilme talebidir. Kadınlar erkeklerden farklı oldukları için, aralarındaki toplumsal cinsiyet kimliklerinden kaynaklanan adaletsiz güç farklılıklarının yok edilmesi, erkeklerden farklı fakat eşit olarak değerlendirilmesinin bir gereğidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmek, yoksulluğu azaltmak, sağlığı, eğitimi, korumayı ve refahı desteklemek dahil olmak üzere kız ve erkek çocuklar için sağlıklı bir toplum demektir.

İşte bu nedenlerle Buldan Vakfı, kadınların toplumsal yaşamın her alanına eşit katılımları ve yaşadıkları temel sorunların çözümü için eğitimin önemine inanmaktadır. 

Kadının toplumsal anlamda rol ve statüsü olarak doğru yerde olmasının, bir ülkenin gelişimi açısından son derece önemli olduğu, bunun yolunun da bilinçli ve nitelikli bir eğitim süreciyle gerçekleşebileceği söylenebilir. Dünya Kalkınma Raporu’na kadınların eğitime, ekonomik fırsatlara ve üretken girdilere erkeklerle aynı düzeyde erişebilmesini önleyen engelleri kaldırmak bir çok verimlilik kazanımları sunabilir ki bu kazanımlar giderek daha rekabetçi, daha küresel hâle gelen bir dünyada çok daha önemlidir. 


Communication Board

()